Homeopatik Araştırmalar
Aşılar konusunda yaptığı araştırmalar iyi sonuçlar veriyordu. Ancak buna rağmen, doktorlardan beklenilenin yalnızca hastalıklara odaklanarak, bütününde ‘hasta kimdir’ in göz ardı ettirilmesi onu tatmin etmeyen ve rahatsız eden bir durumdu.
Tedavide daha bütünsel bir yaklaşımın peşinde idi. Bu da neden bir homeopat olmadığı halde Londra Kraliyet Homeopati Hastanesinde (The Royal London Homeopathic Hospital) bir görev aldığını açıklıyordu. Buradaki araştırmalarına başladıktan çok kısa bir süre sonra üzerinde çalıştığı aşılar ile Homeopatik prensiplerin paralelliğininin farkına vardı. Geliştirmiş olduğu yedi aşıyı Homeopatik nozodlara dönüştürdü. Bu buluşlar ve beraberindeki yayınlar ona homeopati çevrelerinde bir ün kazandırdı ve insanlar ona ‘ikinci Hahnemann’ gözüyle bakmaya başladı.
Çiçek Remedi
O ana kadar Dr Bach bakteriler üzerinde çalışmıştı. Ancak bakterilerin ürünü olan bir tedaviden daha saf ve kaynağı hastalık olmayan çözümler bulmak istiyordu. Bulduğu nozodları daha saf ve basit remedilere dönüştürme amacıyla bitkileri, özellikle de bitkinin en gelişmiş bölümü olan çiçekleri toplamaya başladı.
1930 yılında Dr Bach çalışmalarının gidişatının verdiği tatmin ve azim ile Londra’dan ayrılır. Doğada bu sistemin remedilerini bulabileceğinden emin, kalan ömrünü bu yola adamaya karar verir. Asistanı olarak radyograf Nora Weeks bu yolculukta ona eşlik eder.
Evini, muayenehanesini ve çalışmalarını terk ettiği gibi, Dr Bach bilimin indirgemeci ve laboratuvarlara bağımlı metotlarını da eş zamanlı olarak terk etmeye başlar. Bunların yerine iyileştirici, doğal yeteneklerini kullanarak sezgilerinin ve iç sesinin onu doğru bitkilere yönlendirmesine izin verir.
Binlerce bitkiyi hazırlayıp denediği yıllar süresince, tek tek istediği remedilere ulaşmıştır. Her biri belirli bir zihinsel duruma ve duyguya yöneliktir. Hastalarında, kişisel bakış açısının ve duyguların ele alınarak dengeye getirilmesi ile onların mutsuzluklarının ve fiziksel streslerinin doğal olarak hafiflemesi sonucunda bedenlerindeki iyileştirici gücün önündeki engelin kaldırılması ile yeniden işlev kazandığını görür.
1930 – 1934 yılları arasındaki yaşamı bir döngüyü takip ediyordu. Bahar ve yaz ayları remedileri arayıp hazırlayarak; kış ise hazırladığı bu remedilere ihtiyaç duyup arayanları bilgilendirme ve yardım ile.. Çoğu kışı bir sahil şehri olan Cromer’de geçiriyordu. Victor Bullen ile de burada tanışıp arkadaş olmuşlardı.
Tamamlanan Sistem
Bugün, Dr Edward Bach Vakfı kuruluşu olan Bach Centre Oxfordshire’da bulunmaktadır. Mount Vernon adı ile anılan bölgeye, Nora Weeks ile yerleştiklerinde Dr Bach 19 remediyi bulmuştu. Bach remedilerinin tamamı olan 38 remedinin son 19 unu Mount Vernon’un yakın çevresinde bulur. İlk 19 dan sonra artık bitkiler ile fiziksel ve ruhsal olarak o kadar bütünleşmiştir ki, bir sonraki her remediyi bulmadan önce kendisi o remedinin kapsadığı hal ve ızdırabı hisseder, ta ki bu durumuna yardımcı olacak bitkiyi bulana dek. Deneyimlediği büyük acı, ızdırap ve bırakışlar ile yaşamının amacı olan görevini tamamlar.
İhtiyaç duyulan tüm remedilerin bulunduğunu duyurmasından bir yıl sonra 27 Kasım 1936 gecesi Dr Edward Bach sessizce uykusunda vefat etti. Ardında ancak birkaç ömre sığdırılabilecek deneyim, gayret ve tüm dünyaya armağan ettiği bir ‘Kendini İyileştirme Sistemi’ bıraktı.
Dr Bach Londra’da başarılı araştırmalar yaparak uzun yıllar geçirdi. Bu çalışmalar onu hem Ortodoks Tıbbı, hem de Homeopati doktorları arasında profesyonel olarak öne çıkardı. Kişilerin fiziksel bulguları dışında daha önemli bir konuya duygusal, ruhsal sağlığa odaklı, yeni bir iyileşme yaklaşımı buldu. Ardında kitaplıklar dolusu yayınlanmış yazılar ve notlar bırakmış olmasını beklerken bu konuda da arkasını temiz ve düzenli bırakmıştı.
Yeni remediler bulma sürecinde gerek duymadığı tüm düşünce kalıplarını ve kuramları çalışma alanından çıkartmıştı. İlk bıraktıkları, Ortodoks yöntemler ile araştırmalar ve laboratuvar analizleri oldu. Daha sonra homeopatide kullanılan suküzyon (sallama), üst-alt katmanda çalışanlar ayrımı gibi yöntemleri terk etti. Astroloji ile remedi bitkilerinin arasındaki ilişkiyi araştırıp inceledikten sonra bu ilişkilendirmeyi de bıraktı. Başlarda çok zorlansa da fiziksel bulgulara dayalı olarak teşhis koyma yolunu da terk etti.
Son günlerine doğru Mount Vernon’un bahçesinde büyük bir ateş yaktı. Gelecekte insanların, kendisinin erken dönemde yaptığı çalışmaları yaşatıp yoldan sapmamaları için tüm geçmiş notlarını bu ateşte yaktı. Söylenmesi gereken her şeyin otuz iki sayfalık On iki Şifacı ve Diğer Remediler kitabında anlatıldığını söyledi.
Onun bakış açısından; dışarıda bırakılan tüm çalışmalar ve terk edilen kuramlar, tıpkı sadece bir binanın inşası sırasında binanın sağlam bir şekilde yapımı için dışarıya kurulan bir iskelenin parçaları gibidir. Ancak çatının tamamlanarak binanın bitirilmesinden sonra o iskele artık gereksiz ve ağırlık verici olur ve sökülüp atılması gerekir.
1936 yılında birçok kişi, vaktiyle Dr Bach’ın deneyip terk ettiği bir görüşü; insanların tüm ihtiyaçlarının karşılanabileceği düşüncesi ile 38 remedinin tek bir karışım olarak hazırlanabileceği fikrini öne sürdüler. Ancak kendisi sonuç olarak, yalnızca öncelikli ihtiyaca yönelik olarak en fazla yedi remedinin karıştırılmasını tavsiye etti.
“Şimdi artık çalışmanın tüm evrelerini gördün,” diye yazmıştı, 1936 yılının Ekim ayında, ölümünden yalnızca bir ay önce, dostu Victor Bullen’a ve “materyalistik yapının temsilcilerinin ortaya çıkarak tahrifte bulunmaya çalışmaları, ortaya koyduğumuz eserin değerinin kanıtıdır. Çünkü tahrif etmek (çarpıtmak), yok etme teşebbüsünden çok daha büyük bir silahtır” diyordu.
Aynı mektupta açtığı yolu takip edenlere izlenecek yolu tarif eder; “ Görevimiz, bu iyileştirme metodunun sadeliğine ve saflığına sebatla bağlı kalmaktır ve On iki Şifacı’nın bir sonraki baskısı yapılacağı zaman daha uzun bir giriş ile remedilerin zarar vermeyen, sade ve olağanüstü iyileştirme gücünü kuvvetle ve kesin olarak idame ettirmeliyiz.
Sessiz Seyir
Mucizeler Kursu
Bach Çiçekleri
Eğitimler
Mucizeler Kursu Eğitimleri
Bach Çiçekleri Uzmanlık Eğitimleri
İletişim
info@sessizseyir.com
İzmir – Güzelbahçe